READING

Ebenezer Howard’ın Bahçe Şehri

Ebenezer Howard’ın Bahçe Şehri

Ebenezer Howard'ın Bahçe Şehri

Geçtiğimiz yüzyılın şehir planlaması alanında en etkili isimlerinden biri olan Ebenezer Howard, Bahçe Şehir (Garden City) ile, zamanının bireyci (kapitalist) sistemi, sendikalar, kooperatifler, doğa, kaliteli yaşam ve ortak fikirler arasında bir köprü kurmaya çalışan “sosyal şehir” tasarımını ortaya koydu.

Ülkelerin hızla kentleşmeye başladığı bu dönemde, toplum içinde sınıfsal ayrım ve eşitsizlik hızla büyümekteydi. Yüksek sınıf ve işçi sınıfı arasındaki uçurum ve yaşam standartları arasındaki fark gittikçe daha çok göze çarpmaktaydı. Howard’ın tepkisi, daha iyi bir geleceğe değinen çok sayıda ütopyacı vizyondan sadece birisiydi. Diğerlerinden en önemli farklı gerçekçi ve ulaşılabilir bir plan oluşturmayı hedeflemesiydi.

1899 yılında Garden City Derneği’nin kurulmasıyla birlikte (42 yıl sonra şehir olacaktı) “Bahçe Kent Hareketi”ne öncülük ediyordu. 1903 yılında Letchworth’ün ve 1919 yılında Welwyn‘in inşaası değişim için daha fazla katalizör görevi görecekti.

Ebenezer Howard'ın Bahçe Şehri

Ebenezer Howard

Howard’ın çalışmalarının bir tepki olduğu bağlamı anlamak önemlidir. 19. yüzyılda Londra (ve diğer şehirler) sanayileşme sürecindeydi ve şehirler zamanın emek piyasaları üzerinde büyük güçler uyguluyorlardı.Kırsal bölgelerden büyük şehirlere yoğun bir göç vardı ve beraberinde getirdiği şehirleşme sorunları büyük şehirlerin üzerinde bir tümör gibi büyüyordu. Dönemin siyasetçileri “modern varoluşun en büyük tehlikesi”ne karşı nasıl bir panzehir üretebilecekleri sorusunu soruyorlardı.

Howard’a göre tedavi basitti, insanları kırsal alanlarla tekrardan bütünleştirmek. “İnsanın toplum ve doğanın güzelliklerinden bir arada zevk alması” gerektiğine inanıyordu. Howard’ın argümanının merkezinde, Garden-City’nin ekonomik olarak işleyebilmesi  ve topluluğun toprağa sahip olmasına izin  vermesiydi.

Howard günümüzdeki diğer sosyalist reform deneyimlerinin aksine, önerinin sadece bireysel değil, aynı zamanda işbirlikçiler, üreticiler, hayırsever toplumlar ve organizasyonda deneyimli diğer kişilere hitap edebileceğini umuyordu.

Bahçe Kent modelinin uygulandığı ve başarılı olduğu varsayıldığında, Howard, şehrin nasıl büyüyebileceğini ve bütünleşik bir şehir şehirleri ağının parçası haline gelebileceğini ön görüyordu. Bu yüzden bir şehrin kapasitesine ulaştıktan sonra tarımsal kuşağın dışında yeni bir tane kurulması gerekiyordu. Sonunda, merkezi bir şehirin (58.000 nüfuslu), demiryolu ve kanal altyapısı ile bağlantılı bir dizi küçük kent tarafından kuşatılacaktı.

Ebenezer Howard'ın Bahçe Şehri

Konsept Diyagramı

Howard, sonuçta 19. yüzyıl şehirlerinin “en büyük ve en güçsüz” şehri olarak Londra’ya dikkat çekti. Bu modelin Londra’yı çarpıcı bir şekilde değiştirebileceğini, nüfusu azaltacağı ve şehri temizleyeceğini öne sürdü.

“Londra’nın tam olarak yeniden inşası için gereken zaman – şimdi sonunda Paris, Berlin, Glasgow, Birmingham veya Viyana’da sergilenenden çok daha kapsamlı bir ölçekte gerçekleşecek – ancak henüz gelmedi.Önce basit bir problem çözülmelidir. Küçük bir Bahçe Kent, bir çalışma modeli olarak inşa edilmeli… ”

Ebenezer Howard’ın önerileri doğa ile kenti bir arada tutmayı hedeflediğinden ekotopya yaklaşımı kapsamında değerlendirilebilir. Howard’ın Bahçe-Kent planı dünyanın farklı yerlerinde uygulandı, bunlardan bazıları şu şekilde:

Letchworth

Londra’nın kuzeyinde konumlanan Letcworth King Cross istasyonuna 55 km uzaklıktadır. Ebenezer Howard’ın öncülüğünü yaptığı ilk Bahçe Şehir olan Letchworth’ü inşa etmek üzere 1903 yılında “First Garden City Ltd.” şirketi kurulmuştur. Sanayi kenti olan Letchworth, yüksek kiraları ödeyemeyen işçiler için ucuz konutlar amacıyla ortaya çıkmıştır. 

Tel Aviv Bahçe Kenti

İskoç şehirci Sir Patrick Geddes tarafından 1925 yılında Tel Aviv Bahçe Kenti planlanmıştır. Tel Aviv, Beyaz Kent (White city) olarak da bilinmektedir.

İtalya’da Bahçe Kent

İtalya’da INA-Casa planı 1950’lerde ve 60’larda ulusal toplu konut planında Bahçe Şehir (Garden City) prensiplerine göre çeşitli banliyölerini tasarlamıştır. İtalya’nın bir çok kent ve kasabalarında bahçe kent anlayışından etkilenmişlerdir.

Son olarak, Kentin fiziksel yapısının ötesinde, kalıcı bir mirasa sahip olsaydı da, Howard’ın bir topluluk duygusu yaratması ve insanlarla ilişkileri barındırması, onları iyi bir planlama ve sosyalleşmeyi teşvik eden tasarım yolunda gelişmeye bir kapı aralamış oldu.

 


RELATED POST