READING

Plasencia Kongre Merkezi

Plasencia Kongre Merkezi

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Mimar: SelgasCano
Yer: Plasencia, İspanya
Yapım yılı: 2017

Plasencia Kongre Merkezi (Plasencia Auditorium and Congress Center), Lucia Cano ve Jose Selgas’ın kurduğu ofis olan SelgasCano’nun 2005 yılında kazandığı yarışma sonucu 2017 yılında tamamlanmış olan yapısı. İspanya’nın Plasencia isimli kentinin dışına doğru konumlandırılmış merkez, kentin sınırındaki arazisinde kaya oluşumlarına referans veren ve etrafındaki dokuyu korumayı esas almış bir yapı. SelgasCano’nun tasarımı, ekibin tüm projeleri gibi, yaklaşımlarını şekillendiren bu tasarım ilkelerini oldukça dikkat çekici bir hacimde birleştiriyor.

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Plasencia Kongre Merkezi kent ve kırsal alan arasındaki sınırda bulunan bir araziye sahip. Plasencia’nın dışındaki araziyi ekip  ‘yapay olan insanlığın dokunduğu ve iklimle binlerce yıldır şekillenenin arasında’ bir sınır olarak değelerlendiriyor. “İnsanlığın dokunuşu, binlerce yıldır oluşanı tıpkı bir mala darbesinin yaptığı gibi düzeltmiş.” diyor ekip Plasencia kenti için. Bu düşünceyle ekip yapı için projenin bu sınırın iki tarafından birini seçmekten oluştuğunu söylüyor. Proje ya insanın dokunduğu yer olan kente ya da buna zıt durgunluğa, yavaşlığa ait olacak. Yapının iki tarafa aynı anda ait olamayacağını düşünen SelgasCano da ikinciyi seçiyor.

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Ekibin seçeneği doğrultusunda yaptığı ilk şey, yapıyı caddeden çok daha aşağı bir seviyede konumlandırmak. Bunun sebebi iki kısım arasındaki bir hayli yüksek seviye farkı. ‘Yapay dünya’ önceden var olan doğal çizigleri de hiçe sayan 17 metrelik toprak setlerle kendini ayrışıtıyor. Elde var olan arazinin imkansızlılarına da tepki olarak Plasencia Kongre Merkezi, doğaya maksimum saygıyla tasarlanmış. Merkez, araziye sadece dayanıp mümkün olduğunda küçük bir ayak izi elde etmeyi hedefliyor. Çok dik bir yamaca oturan bina, araziyi çok nazik bir şekilde kaplıyor ve yarı saydam cildiyle dağ çalılarıyla dolu kayalık manzara ile kontrast oluşturuyor.

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Merkez araziye bölgenin yakınında yer alan önemli yollar batısında kalacak şekilde yerleştirilmiş. Böylece arazinin manzarasını da en iyi şekilde kullanabiliyor. Yapı bölgede batı, güney ve kuzeyden görünürlüğe sahip: oradan hızlı bir şekilde geçen araba için de yayalar için de. SelgasCano tam da bu yüzden kongre merkezini ışık saçan bir kütle olarak tasarlamış.

Yapı, gece ve gündüz yayalar için bir işaret; gidilen noktayı, yönelinen konumu ve oradan harekete geçeceği konum arasında ilişki kuran. Kongre merkezi ekibin bu yaklaşımıyla soyut bir algı yaratıyor. Işık saçan, parlayan hacim, hissedilen ve gerçeklik arasındaki benzeşmenin kütleleşmiş hali. 

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

“Formu tanımlama.” Plasencia Kongre Merkezi’ni şekillendiren son yaklaşım da bu. Ekibin merkezinin formunu yapının kesiti oluşturuyor. Bunun sebebi yapının münkün olduğunca küçük bir kesimini zeminin parçası haline getirebilmek. Zeminin altında kalan kısımda sahne ve oturma alanları bulunuyor. Ana salonun kesiti kongre merkezinin tüm formunu üstünde giriş lobisi, ikinci salon (100 kişilik 3 salona bölünebilen 300 kişilik salon) ve sergi salonlarını da üst üste çakıştırarak tanımlıyor. Ortaya düzensiz şekle sahip bir kütlede sirkülasyon düzeni ve dışarıya dönüklüğüyle eğlenceli ve çok katmanlı bir yapı çıkmış.

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Yapının girişi ise kentin cadde seviyesinden -yapının en alçak noktasından yaklaşık 17 metre yukarıda.  Yapıya gelen ziyaretçiler turuncu bir köprü ile 12 metre derinliğe sahip dikey kanyonun üstünden yapıya ulaşıyor. Köprü, kanyonu oluşturan kayanın rengiyle aynı seçilmiş bilinçli olarak. Buradan içeri girildiğinde ziyaretçi yapının merkezindeki beton kabuğa ulaşıyor. Kabuk, iç mekanla dışa mekanı birbiri içine geçiren sarmal merdivenleri ve insanların yukarı aşağı ilerleyebileceği rampaları barındırıyor. İç ve dışın birbirine geçmesi yapıda ekonomik açıdan da rahatlama sağlamış -iklimlendirme masraflarını azaltarak.

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Plasencia Kongre Merkezi, iç mekanlarda doygun ve sıcak renkleri tercih etmiş. Turuncu ağırlıklı renk tercihi çok amaçlı salonlar, dolaşım alanları, ana giriş holü ve denetim odaları gibi alanlara hakim. Bu sıcak, davetkar renkler cam cephelerle içerideki atmosferin dışarıdan da görülebiliyor. Yarı saydam cephesiyle kaya oluşumuna benzer kütlesinde küçük açıklıklarıyla iç mekan renklerini de içine katarak eğlenceli bir ışık-gölge oyunu yaratıyor.

Merkezin salonlarında kütlenin keskin hatlarına zıt olarak yumuşak hatlarla kurgulanmış. Ayak izinin az olması için konsol olarak kurgulanmış oturma kısmı da koyu kırmızı renklerle iç atmosferin sıcak hissine uygun hale getirilmiş. Ziyaretçilerin geçtiği koridorlar ve giriş koridorundaki yuvarlak tavan pencereleri de bu sıcak atmosferden gün ışığına çıkarıyor gelenleri.

Plasencia Kongre Merkezi / SelgasCano

©Iwan Baan

Kongre Merkezi aslında SelgasCano’nun 2005 yılında tasarladığı bir proje. Bir yarışma projesi olan merkez daha sonra ekibin yarışmayı kazanmasıyla yapılmaya başlanmış. 2013 yılında yapının inşasına başlanmış. Ancak stüdyonun süreçte araya giren finansal sorunları nedeniyle yapı ancak 2017 yılında tamamlanabilmiş. Plasencia Kongre Merkezi, ekibin diğer projeleri gibi tasarım kurgusu ve bunu öne çıkaran materyal seçimiyle dikkat çeken tasarımlarından bir tanesi.


RELATED POST