Art Deco

Art Deco 1920’lerde ortaya çıkan ve 1930’lu yıllarda adını tüm dünyada duyurmuş olan bir sanat akımıdır. Art Deco ismini 1925 yılında üslubun ilk kez sergilendiği Uluslararası Çağdaş Dekoratif ve Endüstriyel Sanatlar Sergisi’nden (Exposition des Arts Decoratifs Industriels et Modernes) alır. Art Deco üslubu Fransa’da ortaya çıkmış olsa da çok kısa bir süre içerisinde tüm dünyaya yayılmıştır.

Art Deco The Exposition des Decorative Arts Paris Sergi Afişi

The Exposition des Decorative Arts Paris Sergi Afişi

20.yy başlarında Fransa Art Nouveau üslubunun ortalarındayken, İngiltere’de hala Arts and Crafts akımı gündemdeydi. 1900’lerde Paris’te gerçekleştirilen The Exposition Universelle fuarında aslında ‘’new art’’ veya ‘’art nouveau’’ diye adlandırılan yeni akım dünyaya tanıtılmaya çalışılıyordu. Bu fuarda sergilenen ürünler fonksiyonlarından çok sahip oldukları formlar ve süslemeleriyle öne çıkıyordu. Bu dönemde The Exposition Universelle ve devamında gelen birçok fuar ve sergide, birçok mobilya üreticisi, sergilenen yeni üsluba karşı çıkmaktaydı. Çünkü bu fuarlarda sergilenen ürünler hem kompleks tasarımlara sahip, hem de, neredeyse hepsi el emeği ile yapılan, seri üretime ihtiyaç duyulmayan ürünlerdi. Özellikle bu tasarımların tasarımcıları öldüğünde veya mobilya tasarımından uzaklaştıkları dönemlerde, seri mobilya üreten birçok kişi ve firma tasarımları ele geçiriyor ve orjinalinden daha farklı şekilde üretip piyasaya sürüyorlardı (Arwas, 1992).

The Exposition Universelle fuarından hemen sonra açılması planlanan Exposition des Decorative Arts fuarı ise savaş ve savaşın yıkıntıları nedeni ile neredeyse 25 yıl sonra gerçekleştirilebildi. 1.Dünya Savaşı sonrası gerçekleştirilen 1925 Paris fuarının organizatörleri aslında bu fuarla çok farklı amaçları da ortaya çıkarıyordu. Birincisi; gelişmekte olan yeni modern akımı tüm dünyaya tanıtma eğilimindelerdi. İnkılapçı ve aynı zamanda yenilikçi bir anlayışla sergi yalnızca dekorasyona hitap eden ilk sergilerden biri niteliğindeydi. İkincisi ise biraz daha siyasi boyutu idi. Örneğin Almanya fuara davet edilmemişti. Çünkü Fransızlar 1. Dünya Savaşı sonrası almış oldukları kararla birlikte, artık Alman tasarımlarını kabul etmiyorlardı. Birinci Dünya Savaşı sonrası Fransa kendisine yakın dört ülke belirlemiş (Amerika, Belçika, Büyük Britanya ve İtalya) ve ilk olarak fuara bu ülkeleri davet etmiştir (Meehan, 2012). Sovyetler Birliği, Avusturya ve Budapeşte de fuara davetliler arasında yerini almıştır, fakat Budapeşte, Avusturya ve Amerika fuara katılım sağlamamıştır. The Exposition des Decorative Arts adlı sergide tasarım konusunda amaçlanan; aslında tarihi olanın veya geleneksel olanın öne çıkmasından çok, tasarımcıların ürünlerinin farklı biçimde tasarlanmış ve modern olana uyum sağlamış olması idi. 1925 fuarında Fransız tasarımcıların hedefleri, sergiye kabul edilmiş olan ürünlerden de aslında yeterince belli olmaktadır. 25 yıllık dönemde (1900 sergisinden itibaren), Fransız tasarımcılar kendilerini geliştiriyor, yeni yaratılacak olan üslubun belirlenmesi için emek harcıyor ve elde edilen sonuçla beraber, gerçekleştirilecek olan fuarla güçlerini tüm dünyaya göstermeyi amaçlıyorlardı.

The Exposition des Decorative Arts 1925 yılında Paris’in göbeğinde açılmış ve Nisan ayından Ekim ayına kadar devam etmiştir. Sergi; Grande Palais, The Pont Alexandre 3, The Explanade de Invalides ve The Course de la Raide bölgelerini kapsayan bir alanda kurulmuştur (Şekil 1.2).

Art Deco The Exposition des Decorative Arts Fuar Planı, 1925

The Exposition des Decorative Arts Fuar Planı, 1925

Charles Blumet ve Louis Bonnuer’in baş küratörleri olduğu bu sergi, Fransız tasarımcı ve üreticiler için bir vitrin niteliği taşıyordu. Sergide yer alan Art Deco üslubu her ne kadar klasiğe dönüş gibi gözükse de aslında içerisinde Kübist, Fauist ve Fütürist oluşumları da barındırıyordu. Sergide yer alan Art Deco tasarımlarda ayırt edici en önemli özellik stilize edilmiş olan objelerdir. Özellikle sergide yer alan iç mekanlar, Art Deco üslubunun geometrik ve stilize edilmiş ögelerden oluştuğunu, süslemenin Art Nouveau kadar önemli yer tutsa da, yine de daha rasyonel şekillerde gerçekleştirildiğini anlatıyordu. İç mekanlardaki ortak nokta geometrik stiller ve kullanılan lüks materyaller, fakat aynı zamanda tüm bu tasarımların sahip olduğu özellik, kullanılan materyallere rağmen ortak bir sadelik altında birleştirilmesi olarak öne çıkıyordu.

Art Deco; mobilya, takı, mimari, el yapımı obje, moda, grafik vb. birçok alanda kendine özgü eserler üretmiştir. Seri üretim her ne kadar Art Deco’nun ilgi alanı içerisinde olmasa da seri üretim malları da yine üslubun yansıtmaya çalıştığı nitelikler ile bağdaşlaştırılarak üretilmiştir. Estetiğin ön planda olduğu üslubun, ayırt edici özelliklerinden en önemlisi bezemedir. Üslubun stilize edilmiş çiçek buketleri, genç kız figürleri, zig zag da dahil olmak üzere geometrik motifler, ters veya düz V biçimli motifler, yıldırım okları ve hayvan figürleri gibi standart süslemelerinde Mısır ve Yunan sanatının, Amerika yerli sanatının, Afrika kabilelerinin, Doğu’nun izlerine rastlanır (Duncan,1988). Özellikle doğal motiflerin kullanıldığı bezeme, Art Deco sanatının her dalında kendini göstermiştir. 1925 yılında Robert Stacy’nin California’da tasarladığı otelin cephesinde, maya sembollerinden oluşan etkileyici bezemeler kullanılmıştır.

Art Deco Aztec Oteli, Robert Stacy - Monrovia, Kaliforniya

Aztec Oteli, Robert Stacy – Monrovia, Kaliforniya

Art Deco biçim dünyasında pek uygulanmamış, bunun yerine pahalı lento kullanımı oldukça rağbet görmüştür. Bu uygulama, geniş kapı ve pencere açıklıklarında betonarme strüktürün ilkelerine uygunluk da sağlamaktadır. Alışılagelmiş kare ve dikdörtgen pencerelerin yanında yuvarlak ve çokgen pencere kullanımı da Art Deco’ya yabancı olmayan uygulamalardandır. Gemi kamarası pencerelerine duyulan ilginin sonucu Art Deco biçim dünyasına giren dairesel pencereler, özellikle transatlantiklerden esinlenerek biçimlendirilmiş yapılarda kullanılmıştır (Bayer, 1992). Art Deco üslubunda aynı zamanda simetri sıklıkla kullanılmıştır. Girişlerde yer alan büyük heykeller, zigzag motifler, floral desenler ve simetri esas alınarak planlanmıştır.

Avrupa’da Art Deco üslubu kullanılarak tasarlanan birçok yapı ile karşılaşılmaktadır. Auguste Perret’nin 1902 yılında Paris’te tasarlamış olduğu apartman, Art Deco üslubu esas alınarak yapılmıştır. Kagir yapı ile tasarlanmış olan cephe, çiçek bezemeleri ile süslenmiştir. Geniş açıklıklı pencereleri çerçeveler ile kuvvetlendirilmiş olan bu yapıda, simetriye önem verilmiştir.

The Scheepvaarthuis, Johan van der May’in Piet Kramer ve Michel de Klerk ile birlikte, Amsterdam’da tasarlamış olduğu bir yapıdır. 1912-1916 yıllarında tasarlanmış olan bu yapıda tuğla kullanımı yaygındır. Motiflerin cephede büyük önem taşıdığı bu yapı, kendinden sonra yapılacak olan yapılara (özellikle Amerika Art Deco gökdelenleri) ilham kaynağı olmuştur. Tuğla, cam ve metal kullanılarak tasarlanmış bu yapının motifleri oyma yöntemi kullanılarak tasarlanmış ve cepheye sonradan eklenmiştir (Şekil 1.5).

Art Deco The Scheepvarthius, Amsterdam, May, Kramer, Klark, 1916

The Scheepvarthius, Amsterdam, May, Kramer, Klark, 1916

Çiçek motifleri, sarmal süsleri, kademeli formları, zig-zagları ve diğer geometrik ögeleri ile tasarlanmış cephelere sahip pavilyonlar Art Deco üslubunu yansıtan en başarılı örneklerden sayılmaktadır. Louis Boileau tarafından tasarlanmış The Pomone Atelier Pavilion of Le Bon Marche; Bouvard, Vincent ve Labrenille tarafından tasarlanmış The City Of Paris Building ve renkli vitrayları ile anıtsal bir giriş yaratan, Hiriart ve Tribout’un tasarladığı Galeries Lafayette’s La Maitrise Pavilion; motifleri, bezemeleri, cam ve demir kullanımları, anıtsal ve vurgulanmış girişleri ve ön cepheleri ile Art Deco üslubunun Fransa’da yer alan en önemli örneklerindendir.

Art Deco Galeries Lafayette’s La Maitrise Pavilion, Paris

Galeries Lafayette’s La Maitrise Pavilion, Paris

 

Art Deco The Pomone Atelier Pavilion of Le Bon Marche, Louis Boileau

The Pomone Atelier Pavilion of Le Bon Marche, Louis Boileau

Kaynaklar

  • Arwas, V. (1992). Art Deco, Abradale Press, New York
  • Bayer, P. (1992). Art Deco Architecture: Desing, Decoration and Detail From Twenties and Thirties, Thames Hudson, New York
  • Duncan, A. (1988). Art Deco, Londra
  • Meehan,L.K ( 2012). From Ruhllman to Rohde: How To French Art Deco Became American, College of The Holy Cross,New York, NY,1-51
  • Rishell, A. (2014). The Influence Of The Exposition des Arts Decoratifs et Industriels Moderne, Paris 1925 On Hollywood Films of The Late 1920 and 30s (Yüksek Lisans Tezi), Arizona State University, Arizona

 

Naz Gümüşeli – İç Mimar, MA

 


RELATED POST