2004 yılında İstanbul’da iç mimar ve tasarımcı Yasemin Arpaç ve Sabahattin Emir tarafından kurulan Ofist ekibinin tasarımı olan Karaköy Loft, 2014 yılında tamamlanmış. Tek kişinin yaşayacağı, İstanbul’un merkezi noktalarından birindeki 180 metrekarelik çatıkatı, eski bir Ermeni kilisesi olan Getronagan ve Galata Kulesi’ne bakan cepheleriyle eşsiz bir lokasyona sahip. Karaköy Loft’u tasarlarken Ofist ekibi de evin bu özelliğine özellikle dikkat çekiyor.
Ekip bu iç mekan tasarımının ana parametrelerinin evin lokasyonuiburada yaşayacak olan 45 yaşındaki bekar müşterinin kişiliği, yaşam tarzı ve ihtiyaçları olduğunu söylüyor. “Karaköy her zaman İstanbul için ticaretin merkezlerinden biri olmuş. Şimdilerde bu eski mahalle, gün geçtikçe yeni sanat garileri, butikler, restoranlar, otellerle gittikçe daha modern ve aktif bir yer haline geliyor. Bu ev de tam da bu koşuşturmanın ortasında bulunuyor. Aynı zamanda müşterinin dışarıdaki kimliği ve hayatı da bizim makenı yaratırken ve materyal seçerken ana dürtülerimizden biri oldu.” diyor ekip. Karaköy Loft projesi için doğallık, nötrallik, rahatlık ve kullanışlılık anahtar kelimeler olmuş.
Projenin strüktürüne ilişkin yaklaşım evin açılıp daha fazla ışık ve manzara almasını sağlamak üzere olmuş. Eskiden evin ön cephesinde bulunan küçük pencere açıklıkları genişletilmiş ve tüm cepheyi kaplayan katlanabilir doğramalar kullanılmış. Böylece evin bütün yaşam alanı pencerelerin tamamen açılmasıyla bir balkona dönüşüyor -bu da eski evin eksiklerinden bir tanesi ekibe göre. Işık ve manzara dikkat alınarak çatının eğimli kısmına da yeni bir tavan penceresi eklenmiş. Böylece içerisi daha da aydınlık olabiliyor ve evin asma kat kısmının da manzaraya bakması sağlanabiliyor.
Karaköy Loft projesinde tasarım yaklaşımlarından biri de ‘çok fazla fikre sahip olmamak’ Ofist ekibine göre. Ekip bu bağlamda bütün evi bir bütün ve tek bir mekan olarak değerlendiriyor. Evin düzeni tek bir kişinin kullanacağı şekilde oluşturulacağı için bütün mekanlar birbirine geçecek şekilde düşünülüyor.
Ofist bu nedenle bütün evin birçok küçük hacme bölünmesini gereksiz bulmuş. Tüm ev tek bir mekanı tanımladığı zaman daha bütüncül bir tasarım yaklaşımına sahip olunabileceği düşünülmüş -her oda için farklı bir tasarıma kaymamak adına. Böylece birkaç önemli nokta tüm evin tasarımı yaklaşımını tanımlamaya yetiyor.
İlk olarak evin uzun duvarlarından birinin depolama olarak kullanılması kararlaştırılmış. bunun çin tüm ev boyunca uzanan ve iki kat boyunca yükselen demir çubuklarla oluşturulmuş bir raf alanı yaratılmış. Duvardan 12 milimlik demir çubuklar 16 milimlik dikey çubuklarla tüm ev boyunca mekan değişimini dikkate almadan depolamanın gerçekleşebileceği girdleri yaratıyor. Bu sistem için özel olarak raf üniteleri ve aksesuarlar da tasarlamış ekip: tek katlı, 2 katlı, veya 3 katlı raflar, dikey ayrıcı elemanlar veya bir şeyler asabilmek için kullanılan elemanlar gibi. Evin sahibi bu depolama kısmını istediği gibi düzenleyebiliyor -örneğin bir kitaplık, odunluk, mutfak dolabı veya giysi dolabı olarak.
Bu duvarın karışısında evin ikinci uzun duvarı da, yoğun depolama duvarına zıt olarak, oldukça sakin ve durgun olarak tasarlanmış. Duvar bu etkisine katkı sağlamak amaçlı, farklı büyüklerde doğal taşlarla kaplanmış. Bu duvar da bütü ev boyunca aynı şekilde sürdürülmüş. Diğer bir nokta da yer kaplamaları. Evin zemini, 60×60 santimetrelik doğal taş karolarla kaplanmış. Bu taşlar gelişigüzellik hissi vermesi açısından düzensiz açılarla yerleştirilmiş. Yine tüm ev boyunca devam eden bu yaklaşımın yerini ahşap kaplamaya bıraktığı tek nokta kuzeye bakan misafir yatak odası.
Evin asma kat kısmında ise bütün yüzeyler çimento esaslı materyalle kaplanmış. Çıplak ayak için daha hoş bir his yakalamak amacıyla kullanılan malzeme üst katta banyo zemini, yatağın durduğu kısım ve küveti oluşturarak bütün yüzeylerde kesintisiz olarak devam ettirilmiş.
Evin içinde daha samimi br atmosfer yakalamak için de tavanın ahşap düşünülmüş. KAraköy Loft’un ahşap kısımları için ekip, iroko ahşabını tercih ediyor. Duvardan tavana ilerleyen ahşap malzeme, aynı zamanda yaşam alanında kalabalık zamanlar için bir oturma alanı da yaratıyor.
Son olarak ekip, mutfak tezagını yaratmak için Karaköy Loft’ta dökme beton kullanmış. İnce beton zemin mutfak tezgahını oluşturuyor ve bundan bir seviye aşağıda da ilerleyerek uzun bir yemek masası yaratıyor. Masanın bittiği nokta da ise beton bir kolon kaidesi benzeri kısım oluşturacak şekilde dökülerek yemek masasına ekstra oturma alanı ve şömine mekanı kurguluyor. Bu beton zemin mutfak kısmında demir bir çerçeveyle sınırlandırılmış. Yine kesintisiz dökme beton, mutfakta birden çok işlevi yaratan bir materyal.
2014 yılında tamamlanan Karaköy Loft hala oldukça dikkat çeken bir iç mekan tasarımına sahip. B mekan tasarımı için Yasemin Arpaç, Sabahattin Emir ve ekibi Avrupa Emlak Ödülleri’nde İç Mekan Tasarımı’nda (European Property Awards Interior Design 2017-2018) ödül almış. Eşsiz manzara ve lokasyonuyla ev, İstanbul’daki evler için en ilgi çekici iç mekan tasarımlarından birini gözler önüne seriyor demek yanlış olmaz.
NO COMMENT