Paris Metro Girişleri

Paris Metro Girişleri - Pere Lachaise girişi

Mimar : Hector Guimard
Yer: Paris, Fransa
Yapım yılı: 1904

Paris sokaklarının en karakteristik özelliklerinden biri olan Paris Metro Girişleri, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Art Nouveau akımının en önemli temsilcilerinden biri. Fransız mimar Hector Guimard tarafından Paris’in 141 farklı noktası için tasarlanan metro girişleri şehrin en önemli mimari eserleri arasında gösteriliyor.

Guimard’ın tasarımları, Fransa’nın 1800’lü yılların sonunda yaşadığı Belle Époque devrinin bir parçası. Güzel Çağ olarak da adlandırılan Belle Époque, 1871 yılında Fransa-Prusya Savaşı’nın bitişinden 1914’te I. Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar süren bolluk ve refah dönemi olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda bu devir, Osmanlı Devleti’nin Lale Devri ile benzerlik göstermektedir ve Fransa’daki pek çok sanatçı eserlerini özgürce üretebilmişlerdir.

Palais Royal istasyonu - 1903

Palais Royal istasyonu – 1903

Paris şehir yapısı 1850 yılından itibaren köklü değişiklikler yaşasa da, şehirde bir metro inşaatına başlanması 20. yüzyılın başına kadar ertelendi. 1900’de gerçekleşen Exposition Universelle fuarında şehrin modern bir metro hattına ihtiyaç duyduğuna kanaat getirildi. Dönemin mimarlar topluluğu Société Centrale des Architectes, inşa edilecek metronun girişlerinin tasarlanması için bir yarışma düzenledi. Yarışmayı Duray, Lamaresquier, and Paumier isimli bir mimarlık firması kazansa da, dönemin belediye yetkilisi Adrien Benard bu kararı yok saydı ve metro girişlerini tasarlaması için yarışmaya dahi katılmamış olan Hector Guimard’ı görevlendirdi.

Paris Metro Girişleri - Günümüzde yıkılmış olan Bastille istasyonu

Günümüzde yıkılmış olan Bastille istasyonu

Hector Guimard’ın kendine özel bir tarzı vardı. Özellikle Fransız mimar Eugene Viollet-le-duc’un strüktürel rasyonelliğinden, Gotik mimariden ve Arts and Crafts hareketinden oldukça etkilenen Guimard, Art Nouveau’yu esinlendiği bu mimar ve akımlardan parçalar ekleyerek yeniden yorumladı. Art Nouveau rasyonalizmi adını verdiği bu tarzı ile dönemindeki diğer mimarların arasından sıyrıldı ve Adrien Bernard’ın onayını aldı.

Yarışmanın kazananı olan mimarların önerdiği gibi yığma yapılar yerine Guimard dökme çelik ve camdan oluşan girişler tasarladı. Guimard’ın bu kararının beraberinde getirdiği pek çok kolaylık vardı: demir girişlerin taş yapılara göre çok daha az yer kaplaması, daha kolay inşa edilebilir olması ve demirin çok daha ucuz ve kolay taşınabilir bir malzeme olması.

Paris Metro Girişleri - Anvers

Anvers

Tüm bu sebeplere ek olarak, demir Art Noueveau’nun kıvrımlı ve dinamik yapısını aktarabilmek için taşa göre çok daha uygun bir malzeme olarak görüldü. Guimard, belli modüler strüktürel elemanlar çerçevesinde değişen beş farklı giriş modeli tasarladı. Bu birimlerin bazıları çok basit bir tabela gibiyken bazıları bir pavyon niteliğindedir. Guimard’ın seçtiği yeşil rengi ve her bir girişte yazan Métropolitain yazısı ve fontu her bir girişte ortak olarak kullanılmış.

Paris Metro Girişleri - Etienne Marcel girişi

Etienne Marcel girişi

Her ne kadar Paris Metro Girişleri günümüzde Paris’in en önemli simgelerinden biri olarak gösterilse de, ilk inşa edildiği yıllarda Guimard’ın işleri oldukça ağır eleştirildi. Girişlerin Fransız olmadığı ve yeşil tercihi ile Alman kültürünü temsil ettiği söylendi.

Paris Metro Girişleri - Porte Dauphine girişi

Porte Dauphine girişi

Orijinal olarak 141 tane yapılan Paris Metro Girişleri’nden günümüze yalnızca 86 tanesi kalabildi. Kalan istasyonlar pek çok sanatçıyı etkileyerek Metro stili adı verilen tarzın öncüsü oldu ve çok kısa bir süre popüler olan Art Nouveau’nun en önemli örneklerinden biri haline geldi. Montreal, Şikago, Lizbon, Moskova gibi dünya şehirlerinde Guimard’ın tarzını örnek alan metro girişleri bulunmaktadır.


RELATED POST