2001’de Şili’de Angelini Grup’un yatırımıyla orata çıkmış The Universidad Católica de Chile (UC) yani Şili Katolik Üniversitesi’ne bağlı olan UC İnnovasyon Merkezi, araştırmacılar, üniversiteliler, şirketler ve çeşitli işlemetmeleri birleştirebilecek bir merkez olarak düşünülmüş. Amaç, mimarisi ve programlarıyla teknik bilgi aktarımını, iş imkanını arttırımını, var olan kaynak ve patent süreçlerine değer katılmasını sağlayarak ülkenin gelişimine katkı olacak bir yapı tasarlamakmış. Yapı, 2014 yılında bu amaç doğrultusunda hizmet vermeye başladı.
Yapının tasarımında amaçlanan farklı özellikteki çalışma kütlelerini birbirine bağlayabilecek şeffaf bir yaklaşım; kolektik/biresyel ve resmi/resmi olmayan bütün bu çalışma alanlarını ve bunlar dışındaki kullanımlar için merkezde bulunan kullanıcıları bağlayarak. ”Bilgi aktarımında yüzyüze kaçınılmazdır.” düşüncesiyle yola çıkmış ve asansör holündeki banktan bina boyunca ilerleyen dev atrium alanına kadar bu düşünceyle çalışmış.
Yapı, genel ofis yapısı konseptine uzak, şeffaf bina-opak çekirdek fikrini açık çekirdek-opaklığı fazla cephe fikri ile değiştiriyor. Müşterinin isteklerini karşılamak amacıyla modern bir görünüme sahip UC İnnovasyon Merkezi.
Aynı zamanda Santiago’da da popüler hale gelmiş cam kulelere alternatif bir karakter arıyor. Bunun da sebebi camım bina içinde yarattığı sera etkisine ve soğutma için harcanan masraflara bir çözüm getirmek.
Bu ısı kazanımı önmelek için mimarların izlediği yok oldukça basit: yapının kütlelerinin çepere alıp bunun sonucu ortaya çıkan her tarafı açık olmayan yapıda açık cephelerde cam kullanımını da asıl cephelerden biraz daha geriye çekmek. Böylelikle hem direkt güneş ışığı erişimi engelleniyor hem çapraz havalandırma sağlanıyor hem de tamamen açık olmayan karakteriyle sera etkisi engellenmiş oluyor.
Anlaşıldığı üzere bu denli opak bir cephe enerji açısından oldukça tasarruflu, çalışma alanlarını güçlü ışıktan korumak için alınan önlemlerden uzak ve oldukça modern bir karaktere sahip. Tasarım yaklaşımıyla da bu gibi konseptlerin şimdiye kadar kabul edilmiş ve oldukça çok uygulanmış varvasyonlarından da tamamen ayrılıyor.
Cam cephe kullanımının seçilmeme sebebi yalnızca binanın performansını arttırmak değil; modası geçme tahliseiyle karşı karşıya kalabilecek olan innovasyon merkezi kavramına tasarım da uzun yıllar sürebilecek bir yaklaşımla cevap vermek. Mimarlar bu yapıda seçtikleri kesin geometri ve güçlü tek parça/tek renk materyal kullanımı ile yapının zamansız olmasını sağlamak.
Pritzker ödüllü Alejandro Aravena imzalı UC İnnovasyon Merkezi, 2015’te London Tasarım Müzesi tarafından da yılın tasarımı seçildi.
NO COMMENT