READING

HOME / Stas Gulkowski + Burcu Doğruyol

HOME / Stas Gulkowski + Burcu Doğruyol

Eşi benzeri görülmemiş bu zamanda, ilk defa hep beraber benzer bir yeni gerçekliğe alışma deneyimi yaşıyoruz. Şu ana kadar yaşadığımız şehri keşfederek, içinde bulunan kolektif aktivitelere katılarak veya basitçe içindeki insanları tanıyarak yaşamaya hepimiz alışmıştık. Ancak bugünün koşulları, zevk ve ihtiyaçlarımızı evimizin duvarları içerisinde sürdürmemizi gerektiriyor. Evimizin sınırları içerisinde kısıtlı kalmak ve bu limiti sayısız fırsata çevirmek de bu deneyimin bir parçası oldu. Karantinada olmanın getirdiği en çarpıcı sonuçlardan biri ise kolektif karbon ayak izimizde yaşanan düşüş oldu. Bu süreçte, tüm dünyamızı lokal çevremize sığdırabilmeyi öğrendik. Ayrıca, günlük hayatımıza adapte ettiğimiz çeşitli alternatif çözümlerin çevreye pozitif etki yarattığını gözlemleme şansını da elde ettik. Şehirlerin tekrar açılacağı güne yaklaşırken, çevremize ait çabalarımızı sürdürmek ve geliştirmenin hepimizin geç kaldığı bir sorumluluğu olduğu daha kaçınılmaz bir şekilde göze çarpmaya başlıyor.

HOME / Stas Gulkowski + Burcu Doğruyol

HOME Eskizi

İçinde bulunduğumuz izolasyon durumu, yalnızca kendi içimize dönmek için değil aynı zamanda toplumsal davranışlarımızı da süzgeçten geçirmek için ideal bir zaman. Çevre kirliliği günümüzün en önemli problemlerinden biri. Sağlığın  değerini çok daha iyi anladığımız bu dönemde, uzun vadede daha sağlıklı bir hayat sürmek ve gelecek nesillere daha iyi koşullarda bir dünya bırakmak istiyorsak Dünya’mıza çok daha iyi bakmaya başlamak hepimiz için kaçınılmaz. Ellerimizi defalarca yıkadığımız, evlerimizi her an dezenfekte ettiğimiz günlerde “Tek sorumluluğumuz içinde yaşadığımız dört duvar arasındaki alanda mı?” sorusu bizim için tetikleyici oldu ve görsel için fikir konseptini oluşturmuş olduk.

HOME / Stas Gulkowski + Burcu Doğruyol

HOME Ana Görseli

Yaratılan görsel, evlerimizin yaşamımızın çok daha büyük bir parçası haline geldiğini göz önüne alarak EV’in anlamını sorgulamakta. Geçtiğimiz aylarda, evlerimiz adeta kişisel evrenimiz haline geldi. Bir ev artık spor salonu, okul, ofis hatta arkadaşlarımıza bağlandığımız favori kafemiz olarak işlev görüyor. Şuan izolasyon içerisinde olsak ve evimizin duvarları ile birbirimizden ayrışmış olsak da, hepimiz tekrar bir araya geleceğimiz günü iple çekiyoruz. İllüstrasyondaki her şey birbirine karoların arasındaki derz ile bağlı, tıpkı bir insanın vücudundaki damarlar gibi bize gücümüzün kolektif bağlantımızda olduğunu vurguluyor. Görsel, bize uzun zamandır hepimizin ihmal ettiği ortak evimiz bir EV’imiz olduğunu, bu evin de Dünya olduğunu hatırlatıyor. Hijyenin bir öncelik haline geldiği günlerde, çevre kirliliğinin üstesinden gelmek her zamankinden daha önemli bir hal alıyor. Resimdeki insanlar bulundukları yere bakım yaparken, aynı zamanda bize de evimize bakmaya, çevresel temizliğe başlamak ve bu işçiliği gelecek nesillere aktarmak için bulunduğumuz andan daha iyi bir zaman olamayacağına işaret ediyorlar.

HOME / Stas Gulkowski + Burcu Doğruyol

EV’inize Nasıl Bakıyorsunuz?

Sonuç olarak, her birimiz daha iyi bir gelecek için üzerimize düşen sorumluluğun farkına varmalı, bu konuda inisiyatif almalıyız. Aynı zamanda da etrafımızdakileri bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Çevre kirliliği sorununu yalnızca beraber çalışırsak düzeltebiliriz. Tasarımcılar topluluğu olarak bizim üzerimize düşen ise bu hassasiyeti projelerimize yansıtmaktır. Çünkü küçük bir detay bütün bir projeyi şekillendirebilir. Aynı şekilde de bir proje, bir topluluğun davranışını değiştirebilecek etkiye sahip olabilir. Asıl zorlu olan iş, tasarım sürecini daha kalıcı çözümler yaratacak biçimde şekillendirmek olacaktır.